Prof. Dr. Yasemin Açık: Kadına Şiddet Bir İnsan Hakkı İhlalidir
Elazığ İş Kadınları Derneği Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, 25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü” dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, kadına yönelik her türlü şiddetin, cinsiyet ayrımcılığına dayalı bir insan hakkı ihlali olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Açık mesajında, köklü medeniyetimizin hiçbir şekilde kadına yönelik şiddeti mazur görmediğini belirterek, “Kadına yönelik şiddet günümüzde ekonomik, sosyal, kültürel ve hukuksal alanda yaşanan birçok gelişmeye rağmen küresel bir sorun olma niteliğini devam ettirmektedir. Kadına yönelik şiddet; kadının fiziksel, ruhsal sağlığını ve toplumsal statüsünü olumsuz etkileyen, yaşamın tüm alanlarına etkin ve yetkin bir şekilde katılmasını engelleyen önemli bir sorundur ve bu sorunun çözümünde toplumun tüm kesimlerine büyük görevler düşmektedir” dedi.
Prof. Dr. Açık, mesajında şunları kaydetti: “Ülkemizde son dönemlerde kadına yönelik şiddetin önlenmesi, kadın erkek fırsat eşitliğinin sağlanması yönünde önemli yasal düzenlemeler yapılmasına, toplumsal farkındalık ve duyarlılık oluşturacak çalışmalar yürütülmesine rağmen, sorunun çözümüne ilişkin önemli bir gelişme elde edilememiştir. Hemen her gün medya kuruluşlarında şiddete uğrayan kadınlara ilişkin haberleri üzülerek görmekteyiz. Bu tür haberler, yapılan yasal düzenlemelerin ve toplumsal çalışmaların şiddetin önlenmesinde tek başına yeterli olmadığını, toplumsal duyarlılığı ve zihniyet değişimini artırıcı çalışmalara ihtiyaç olduğunu göstermektedir.”
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için çok yönlü çalışmanın yürütülmesi gerektiğine de dikkat çeken Prof. Dr. Yasemin Açık, “Kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, üniversiteler, medya kuruluşları ve sivil toplum kuruluşlarının eşgüdüm halinde çalışarak kadına yönelik şiddetin önlenmesi için etkin politikaları uygulamaları gerekmektedir. Bu anlamda yasal düzenlemeler yeniden göz geçirilerek caydırıcılık gücü daha yüksek yasal müeyyideler yapılmalıdır. Ebetteki sorunun sadece yasal düzenlemeler ile çözülmesi mümkün değildir. Bu düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulanması için de gerekli koordinasyon ve denetim mekanizmalarının kurulmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bunlarla birlikte korunma hizmetlerinin etkinliğinin artırılması, şiddete mağdurlarının ekonomik ve sosyal yaşama katılımının artması için her türlü desteğin sağlanması da gerekmektedir. Kadına yönelik şiddet toplumsal bir sorun olması dolayısıyla toplumun her kesiminde ve her yaş grubunda zihniyet değişimini sağlayacak sosyal sorumluluk projelerine ağırlık verilmelidir. Kadına şiddetin olmadığı bir dünya her yönüyle yaşanılabilir bir dünya olacaktır.” açıklamasında bulundu.